Hayatımızda bazen hiçbir şeye yetemediğimizi düşündüğümüz, artık her şey bir dursa dediğimiz anlarımız olur. Normalde arkadaşlarımızla geçirdiğimiz vakit ya da iş yerindeki doyumumuz daha fazla iken bu zamanlarda bize iyi gelmez. Bunu yalnızca zihinsel bir süreçle de açıklayamayız. Kolumu kaldıracak gücüm yok ya da işe kendimi sürüklüyorum bacaklarım gitmiyor resmen şeklinde fiziksel bir engelden de söz edebiliriz. Kişide fiziksel ve duygusal yorgunluğa sebep olan bu durumu Psikolog Herbert Freudenberger tükenmişlik sendromu olarak ifade etmiştir.
Kişi günlük yerine getirmesi gereken işleri dahi yerine getiremeyeceğini ya da çevresinden gelen duygusal beklentileri karşılamak için bir gücü olmadığını hissedebilir. Hayata bakış açısı daha karamsar ve umutsuzdur.
Depresyondan farklı olarak tükenmişlik sendromunun ortaya çıkması daha çok iş ile ilişkilendirilir. Bu işe yaşlı bakımı gibi yerine getirmemiz gereken görevler de dahildir. Yaşanan sıkıntılı durum daha çok bu iş ile alakalı olarak meydana gelebilir. Depresyonda ise hayatın her alanında bir etki görürüz.
Fiziksel olarak;
Baş ağrısı
Mide bulantısı
Kas ağrıları
Uykusuzluk ya da aşırı uyku
İştahsızlık ya da aşırı yemek yeme,
Duygusal olarak;
İzole olma ihtiyacı
Umutsuzluk
Karamsarlık
Motivasyon kaybı
Anksiyete
Stres,
gibi belirtiler görüleceği gibi tedavi edilmediğinde diyabet, kalp hastalığı gibi rahatsızlıklara sebebiyet verebilir.
Stres günlük hayatın bir parçası olsa da bunu tükenmişlik sendromuna çevirmeden müdahale etmek önemlidir. Ancak bunu yapmak için geç kalmış isek yaşadığınız durumu doğru tanımlamak önemlidir. Dengeli beslenme, uykularınızı düzene sokmak ve kısa da olsa egzersiz yapmak bu süreçte atılması gereken adımlar arasında bulunuyor. Eğer kendiniz bu adımları atmak konusunda sıkıntı yaşıyorsanız bir yakınınızda ya da bir uzmandan destek alabilirsiniz.
Klinik Psikolog Meryem KARAKAYA